Müslümanlardan
bir genç zina etmek için izin ister. Kendince mantıklı bir gerekçesi de vardır:
Bu sayede namuslu
kadınlar onun tehlikesinden korunmuş olacaklardı. Peygamberimize
bunun uygun olup olmadığını sorar. Peygamberimiz
ona, “İstediğin şeyi
başkalarının senin annenle yapmalarını kabul eder misin?” der. Genç,
“Vallahi, hayır!” karşılığını verir.
Efendimiz bu defa, “Başkaları da
anneleri için böyle bir şeye razı olmazlar. Kızın için kabul eder misin?” diye
sorar.
Delikanlı yine, “Vallahi, hayır!” diye mukabelede bulunur. Resûl-i Ekrem
devam eder. “Başkaları da kızları için böyle bir
şeye razı olmazlar. Kız
kardeşin için kabul eder misin?” der. Genç adam tekrar, “Vallahi hayır!”
deyince, Resûlullah,
“Başkaları da kız kardeşleri için böyle bir şeye razı
olmazlar” diye karşılık verir. Böylece, kızmadan, üzmeden,
hoşgörüyle bu
patavatsız gencin sağduyusuna seslenerek, izin istediği şeyin gerçekte ne kadar
kötü ve çirkin olduğunu
gösterir ve onu ikna eder. Sonra "Yaklaş", der.
Elini gencin kalbinin üzerine koyarak duâ eder: “Ya Rabbi! Bunun
günahlarını
affet, kalbini temizle, günahtan koru.” Genç o günden sonra bir namus
örneği olarak yaşar. [1]

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder