Bölümler
ÂHİRET HAYATI
(8)
AKRABALIK BAĞLARI İLE İLGİLİ HADİSLER
(14)
ALLAH'IN VARLIĞI
(1)
ANNE-BABA HAKKI
(7)
ASR-I SAADETTEN İNCİLER
(73)
AYETLER
(41)
BATIL İNANÇLAR
(6)
BELİRLİ GÜNLER
(18)
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
(52)
BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
(86)
ÇEVRE BİLİNCİ
(2)
ÇOCUKLAR İÇİN HADİSLER
(34)
ÇOCUKLAR VE EBEVEYNLER...
(39)
DİLLE İŞLENEN AMELLER
(1)
DUA AYETLERİ
(27)
DUA KONUSUNDA HADİSLER
(59)
DUALAR
(138)
DÜNYA-AHİRET DENGESİ-HADİSLER
(15)
DÜRÜSTLÜK HAKKINDA HADİSLER
(17)
ESMAÜ'L-HÜSNÂ
(9)
ESMAÜ'L-HÜSNÂ'DAN HAYATIMIZA YANSIMALAR
(64)
FIKIH
(60)
GIYBET KONUSUNDA HADİSLER
(10)
GUSÜL-BAYANLARA ÖZEL HALLER HAKKINDA HADİSLER
(14)
GÜZEL AHLÂK KONUSUNDA HADİSLER
(49)
HADİSLER
(49)
HAFTALIK PAYLAŞIMLAR
(36)
HAMD VE ŞÜKÜR KONUSUNDA HADİSLER
(26)
İLİM KONUSUNDA HADİSLER
(24)
KADIN
(4)
KARI-KOCA HAKKINDA HADİSLER
(14)
KISSADAN HİSSE
(42)
KİBİR HAKKINDA HADİSLER
(8)
KUL HAKKI KONUSUNDA HADİSLER
(28)
KULLUK BİLİNCİ
(9)
KUR'AN ARAPÇASI -ARAPÇA ÖĞRENELİM
(6)
KUR'AN-I KERÎM
(28)
KURAN-I KERİM'İN HER CÜZ'ÜNDEN BİR MESAJ
(16)
MEVLÂNÂ'DAN İNCİLER
(47)
NAMAZ
(86)
NAMAZ KONUSUNDA HADİSLER
(27)
NİKÂH VE EVLİLİKLE İGİLİ MERAK ETTİKLERİMİZ...
(28)
ORUÇ VE RAMAZAN
(131)
ÖZLÜ SÖZLER
(40)
PEYGAMBER SEVGİSİ KONUSUNDA AYETLER VE HADİSLER
(9)
SABIR KONUSUNDA HADİSLER
(19)
SADAKA KONUSUNDA HADİSLER
(38)
SEVGİ VE DOSTLUK HAKKINDA HADİSLER
(11)
SORU-CEVAP KÖŞESİ
(205)
SORULARLA BAYANLARA ÖZEL HALLER
(88)
SORUMLULUK-ÖZGÜRLÜK
(3)
SOSYAL MEDYADAN GÖNLE TAKILANLAR
(39)
ŞİİRLER
(40)
TEFSİR
(11)
TEVBE KONUSUNDA HADİSLER
(25)
TEVEKKÜL
(9)
TÜKETİM AHLÂKI VE İSRAF
(14)
VESVESE VE ŞEYTAN KONUSUNDA HADİSLER
(10)
YEME İÇME ÂDÂBI VE MİSAFİRLİK HAKKINDA HADİSLER
(15)
ZAMAN BİLİNCİ
(7)
ZİKİR KONUSUNDA AYETLER
(7)
ZİKİR KONUSUNDA HADİSLER
(33)
ZULÜM HAKKINDA HADİSLER
(5)
20 Temmuz 2017 Perşembe
MEVLÂNÂ-BİR TESTİ SU...
Yoksulluktan bunalan kadın kocasına, “Falanca yerde çok cömert bir padişah var. Kapısına gelen kimseyi çevirmez, ihtiyacını giderir. Sen de ona var da hâlimiz arz et.” der. Karısının şikâyetlerinden bıkan adam da, “Gideyim ama o kapıdan bir şey istemeye yüzümün olması için ben de bir hediye götürmeliyim.” diye karşılık verir. Açıkgöz karısı, “Evin damındaki yağmur suyunu götür. Şehir yerinde böyle temiz ve saf bir suyu bulamazlar, makbule geçer.” diyerek suyu hazırlar ve kocasını yolcu eder. Sarayın kapsına gelen bedevi önce çekinir girmeye ama sonra kapıdaki görevliler tarafından çok hoşça karşılanır. Sultanın huzurunda da güzel muamele görür. Hatta sultan, “Bu çok değerli ve makbul bir sudur, her damlası bir altın eder. Hemen testiyi boşaltıp içini altınla doldurun sonra da misafirimizi nehir yoluyla memleketine geri götürün!” deyince, “demek bizim hanım haklıymış, pek makbul bir hediye getirdim” diye içinden geçirmiş. Sonra hizmetçiler onu Dicle kıyısına getirdiklerinde derya gibi akan nehrin büyüklüğü ve berraklığı karşısında bedevinin aklı şaşmış. Eğilip şerbetten daha leziz olan sudan içince kendini kınamaya başlamış: “Vah bana, vah benim zavallı anlayışıma! Sarayının kapısından böyle deniz gibi arı duru bir su akan padişah hiç benim testimdeki o acı ve tozlu suya tenezzül eder mi! Meğer onun hediyemi kabul edişi yine kendi merhametinden ve lütfundan imiş. Anlaşılan o bana beni utandırmadan bir lütufta bulunmak istemiş de lütfunu o bir testi suyun karşılığı gibi göstermiş.”
Şunu bil ki ey salik, bizim âcizane yaptığımız ibadetlere esasında Cenab-ı Hakk’ın ihtiyacı yoktur! O, sadece bize yakınlığını ve türlü mükâfatlarını sunmak için birer bahane kıldı ibadetlerimizi, hepsi bu kadar!..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder